sydney o gün çok telaşlıydı.çünkü ilk defa quidditch maçı izleyecekti.hemen cüppesini giydi ve şarkı mırıldanarak büyülü merdivenlerden indi."merhaba profesör vector.""merhaba mrs.fallon.nereye gidiyorsunuz?""quidditch maçına profesör ilk defa izleyeceğim."sydney koşarak merdivenleri indi ve bahçeye çıktı.hemen kendi binasına gitti.oturdu ve izlemeye başladı."hey dostum nasılsın?senden bir iyilik isteyeceğim dostum.şu sinir bozucu grahm yüzünden bir şeyler satın alamıyorum.bana bir şeyler alır mısın?""tabiki"sydney gene merdiven indi ama satıcıyı göremiyordu.arandı durdu.en sonunda şampiyon kulasine çıktı.quidditch oyuncuları oradaydı.ludo bagman bağırıyordu.anladığına göre bir oyuncu eksikti.sonra ludo bagman bir oyuncu ile kavga etti.oyuncu çıkarken sydney'e çarptı."ahh.işte bir oyuncu.küçük hanım hemen giyiniyorsunuz.arayıcı olarak oynayacaksınız!"sydney şaşırmıştı.nsıl olurdu.oyunu bilmiyordu.sadece uçan bir şeyin yakalanacağını biliyordu."ama,ama ben oynayamam"
"zorunlusunuz mrs.fallon"sydney giyinmeye başladı.bir yandanda öaçı düşünüyordu.en sonunda süpürgelerle beraber maça çıktılar.oyunculardan biri ona bağırıyordu.uçan şeyi yakalamalıydı.ama başaramıyordu.en sonunda annesinin sözünü hatırladı"güç senin.sen her zaman ailemizin asil,gururlu,güçlü ve cesur bir üyesi oldun.istediğinde herşeyi başarırsın.kalbinin sesini dinlemen yeterli."sydney yuarı bir hamle yapttı.karşı takımla çakışıyordu.sonra birden karşı takımdaki oyuncu yere düştü.az kalmıştı.uçan şeyi tutmaya çalıştı ve başardı.şampiyon olmuştu.çünkü istemişti.bunu biliyordu."SENİ SEVİYORUM ANNE!